2. Paris Katliamı, Kobanê direnişine karşı mı yapıldı?
9 Ocak 2013’te Paris’te 3 özge can, 3 özgürlük stêrki Paris’te vuruldu.
9 Ocak 2013’te Paris’te 3 özge can, 3 özgürlük stêrki Paris’te vuruldu.
O katliam yapılırken, katliama dikkat çekerek “2008 Qendil’de hava saldırısı, 2013 Paris’te suikast – Z. Azadi” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazı Fırat Haber Ajansı’ında yayınlanmıştı.
Yazı da “Oslo Görüşmeleri” devam ederken, Türk Devleti’nin Qendil’deki bir görüşmeden hemen bir kaç dakika sonra görüşme yerini bombalayarak, görüşmeye katılan tüm PKK yöneticilerini katletmeyi hedeflediğini aktarmıştım. Söz konusu saldırıda, 4 HPG gerillasının şehadete ulaştığını, PKK yönetiminden ise kimseye bir şey olmadığını belirtmiştim. Oslo sürecinden sonra, 2013’ün başında tekrardan diyalog görüşmelerinin başladığı bir süreçte Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fiden Doğan’ların katledilmesinin direkt AKP hükümeti, Ordu ve Fetullahçı Cemaati’nin ortak bir planı dahilinde olduğunu söylemiştim. Çıkan belgeler bunu doğruladı.
http://www.anf.bz/news/guncel/2008-qendil-de-hava-saldyrysy-2013-paris-te-suikast-z-azadi.htm
Şimdi de 1. Paris katliamına tıpa tıp benzeyen 2.Paris Katliamı ile Charlie Hebdo Mizah Dergisi ile bir Yahudi marketinde onlarca gazeteci, insan ve polis katledildi.
Katliam üzerine yorumlar yapılıyor. Katliamı yapan Türk Devleti’ne bağlı DAİŞ çeteleri hakkında biyografiler yayınlanıyor.
Fakat bu katliamın hangi devletin, kim ve kimlerin hangi düşmanca hedefler doğrultusunda yaptığına dair yazan çizen olmadı.
İlkin katliamdan önce Charlie Hebdo Mizah Dergisi’nin, Türk Devleti’nin Kürdistan’da yaptığı katliamlara ilişkin yaptığı yayınlara bakalım.
Bunlardan birincisi: 28 Aralık 2011’de Türk Devleti’nin Roboski’de yaptığı katliam üzerine yayınladığı karikatüre bakalım. Charlie Hebdo, Roboski Katliam’ını Ermeni Katliamı ile özdeşleştirmiş ve Türk Devleti’nin 35 Kürt köylüsünü katlettiğini yazıyor ve çiziyor.
İkinci karikatür ise Rojava ve Kobanê’ye ilişkindir. Bu karikatürde Türk Devleti’nin Rojava ve Kobanê’de, aynen Ermeni Katliamı’nda olduğu gibi bir Kürt katliamı yaptığını çiziyordu.
Üçüncü ise, mazlum ve mağdur Kürt halkından yana tavır alan Mizah Dergisi Charlie Hebdo’nun editörü ve Charb ismi ile yazan Stephanie Charbonnier, Kobanê’de tüm insanlık adına özgürlük ve demokrasi direnişini veren Kürtlerin yiğitliğine dikkat çekmek amacıyla, 22 Ekim 2014’de kaleme aldığı köşe yazısıdır. Saldırıda katledilen Charb duygularını şöyle kaleme almıştı.”Ben Kürt değilim, Kürtçe tek kelime bilmem, bir Kürt yazarın ismini bile söyleyemem. Kürt kültürü bana tamamen yabancı. Ah evet, arada Kürt yemekleri yemişliğim var. Geçelim bunları. Ama bugün Kürt’üm, Kürtçe düşünüyorum, Kürtçe konuşuyorum, Kürtçe şarkı söylüyorum. Kürtçe ağlıyorum. Suriye’deki Kürtler sadece Kürt değil, karanlık güçlere karşı savaşan insanlıktır. Onlar hayatlarını, ailelerini, ülkelerini koruyorlar. DAİŞ’in saldırılarına karşı savaşan kesimi temsil ediyorlar. Sadece ‘fanatik İslam’a karşı değil, barbar çeteciliğe kaşı da hepimizi savunuyorlar… Bugün ölüme karşı direnen sadece Kürt halkı var.”
Dördüncüsü ve en önemlisi ise katliamdan önce Fransa’nın, Kobanê’ye yönelik T.C’ye bağlı DAİŞ çetelerinin işgal saldırısı devam ederken, sembolikte olsa YPG’ye yaptığı silah yardımıdır.
20 Ekim 2014’de, Kobane’deki YPG güçlerine havadan atılan silahlar ABD değil, Fransa’nın temin ettiği silahlardı. Kobanê’ye yönelik işgal saldırısını, kendisine bağlı DAİŞ çeteleri ile sonuca götürmek isteyen Türk Devleti, bu silahların Fransa’nın temin ettiğini, ABD’den daha fazla Fransa’nın Kobanê’ye insani yardım için girişimlerde bulunduğunu biliyordu.
Beşincisi: Kobanê direnişi devam edeken Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile Fransa Basını’ın söyledikleri ve Kobanê’ye verdiği desteklere bakalım.
FRANSA CUMHURBAŞKANI: KOBANÊ ŞEHİT KENTİ, SEMBOL KENTİ
François Hollande, “Kobanê tüm insanlık için Rojava’daki savaşın şehit kenti, sembol şehridir. Burada bir çağrıda bulunuyorum. Uluslararası koalisyonun da ötesinde, ilgili tüm ülkelere bu muhalefete beklediği desteği sunabilmeli, yani terörizme karşı kendisini savunma olanakları sunulmalı” diyordu. Liberation gazetesinin öncülüğü ile Fransa’nın yabancı ülkelerdeki 5 kente verdiği ve şehit kent kabulü kapsamında Legion d’Honneur nişanesi de Kobanê şehrine verildi.
Altıncısı: Recep Tayyip Erdoğan’ın Kobane’ye yönelik işgal saldırısınin ilk dönemleri ve sonrasında açıklamalardır.
Altıncısı: Recep Tayyip Erdoğan’ın Kobane’ye yönelik işgal saldırısınin ilk dönemleri ve sonrasında açıklamalardır.
Erdoğan, “Kobanê ha düştü ha düşecek. Kobanê’ye yardım yapılmasına karşıyız. Suriye’nin kuzeyinde üç kantonun oluşumu ve birleşmesine asla izin vermeyeceğiz, yok edeceğiz”.
Şimdi de Paris Katliamı’nı yapan tetikçilere gelelim. Tetikçiler hangi örgüte bağlıdırlar. Nerede eğitim aldılar. Nerede, hangi halka karşı savaştılar. Hangi yollardan gittiler, hangi yollardan Fransa’ya döndüler ve katliamı yaptılar.
Charlie Hebdo Mizah Dergisi’nde katliam yapan Sait ve Şerif Kaouchi kardeşler, Rojava’daki Ezaz sınır kapısından Türk Devleti’en oradan da Fransa’ya gittiler. Görüntüleri de televizyonlarda yayınlandığına dair Tayip Temel’in 10 Ocak’ta Azadiya Welat Gazetesi’nde “JÎTEM’a KÛREWÎ DAÎŞ LI PARÎSÊ YE(Jitem’in oğlu DAİŞ Paris’te)” yazısında mevcuttur. Bu yazı dikkate alındığında net olarak anlaşıyor ki, Kaouchi çeteleri DAİŞ’e bağlıdırlar.
http://azadiyawelat.biz/jitema-kurewi-dais-li-parise-ye/
Yahudi Marketi’ne saldırarak katliam yapan Amedy Coulibaly’in 15 Eylül’de Kobane’ye yönelik T.C’ye bağlı DAİŞ çetelerinin yaptığı işgal saldırısında, Avrupa’dan giden DAİŞ çetelerinin içinden seçilenlerle kurulan özel taburlarda yer aldığı nettir. DAİŞ çetelerinin propaganda amaçlı kendi sitelerinde yayınladığı fotolar da Amedy Coulibaly de yer alıyor. Daha sonra Coulibaly Türk Devlet-AKP ve MİT tarafından Fransa’ya yollandı. O’na katliam 2.Paris Katliamı yaptırıldı.
Amedy Colibaly ile market saldırısında yer aldığı belirtilen Heyat Bomediye’nin, 2 Ocak’ta İstanbul’a gittiği, 2 gün İstanbul’da kaldığı, 7 Ocak’ta ise Akçakale Kapısı üzerinden Til Ebyad’a oradan da Reqqa’ya geçtiğine dair görüntüler ve diğer bilgeler de mevcuttur. Zaten MİT yaptığı açıklama ile bunu itiraf etmiştir.
Yine, 1.Paris Katliamı’nda katledilen Fidan Doğan’ın ailesi ve Kürt Kurum temsicileri Charlie Hebdo Mizah Dergisi’de katledilen gazetecilerden Bernard Verlhac’ın eşi Chloe Verlhacı ziyaret ettiklerinde Verlhac’ın Türk Devleti ve A.Davutoğlu’na ilişkin çok önemli bir değerlendirme yaptı ve şöyle dedi.
‘KATLİAM’IN ARKASINDA TÜRKİYE VAR’
“Hem katilleri besliyorlar, Hem de böylesi bir yürüyüşe (Paris yürüyüşü) katılıyorlar”
Acılı eş Chloe Verlhac’ın da belirttiği gibidir.
Her şey alenidir.
Tüm bu veriler, video görüntüleri, fotolar, belgeler ve Türk Devleti’nin Kürtlere karşı düşman tavrı bir araya getirildiğinde, Türk Devleti, MİT, R.Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu’nun 2. Paris Katliamı’ın talimatını koordine ettiği nettir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Haber Konusundaki Yorumlarınız Ve Düşünceleriniz Bizim İçin Önemlidir ..