MEHMET NURİ EKİNCİ
GRÊ SPÎ – Komutan Rubar Hamlesinin 46. gününde YPG güçleri, çetelerin Grê Spî ile Rakka arasındaki son kalesi olan Eyn Îsa’ya doğru ilerliyor. YPG, 6 Mayıs’ta Serêkaniyê’den başlattığı hamlenin 40. gününde Girê Spî’yi (Til Ebyad) özgürleştirerek tarihi bir zafer kazandı.
YPG’nin Girê Spî zaferinin üzerinden 6 gün geçti. Bu süre zarfında birçok çevre YPG/YPJ’nin bu tarihi zaferini tartıştı, konuştu. Genelde Kürtlerin, özelde ise Rojava şahsında ‘YPG’nin başarısız olacağı’ beklentisinde olan çevreler YPG’nin bu tarihi zaferi karşısında hiç ummadıkları bir boşluğa düştü. YPG ve Rojava demokratik devriminin taşıdığı üstün insani ve demokratik değerlerinden güç alanlar ise, bu zaferle daha büyük bir umut ve heyecana kapılarak sevinç gösterilerinde bulundu.
YPG’nin Komutan Rubar Hamlesi’ni başından beri izleyen biri olarak YPG’nin devam eden hamlesine ilişkin şimdiye kadar pek çok haber, analiz, görüntü vs’yi kamuoyu ile paylaştık. YPG’nin bu tarihi zaferinden sonra YPG’nin konvoyu ile Kobanê’ye ilk gidenler arasında da yer alarak tarihin bize verdiği bu şansı yaşadık. 46. günde tekrardan izlenim, gözlem ve kısa analizimizle tanık olduğumuz bu anlara dair görüşlerimizi ifade etmek istedik.
Til Temir’den başlanmıştı
Aslında bu hamle öncesinde DAIŞ çetelerinin 23 Şubat tarihinide Til Temir’deki Asuri köylerine düzenlediği saldırı ve işgal sonrasında alana gittiğimizde o soğuk kış günlerinde “acaba YPG bu çetelere nasıl bir cevapla karşılık verecek” sorusunu çokça düşündüğüm oldu. Kürt özgürlük hareketinin tarihi mirasını kendisine rehber edinen YPG’nin, çetelerin bu barbarca saldırılarına bir cevabının olacağını tahmin etmek zor değildi. Ancak yer ve zamanı kestirmek pek mümkün olmadı.
İşte o zamandan sonra yani 23 Şubat’tan itibaren çetelere yönelik gelişen mücadeleyi hemen hemen günlük olarak yakından takip ettim. En son Mayıs ayı başlarında YPG’nin çetelere yönelik kapsamlı bir hamle geliştirmesinin tüm koşulları doğmuştu.
6 Mayıs Kürdistan ve Türkiye halkları için çok önemli bir gündü. O gün Denizler idam sehpasında “Yaşasın halkların kardeşliği” diyerek idam ipini göğüslemişti. YPG’nin, bölgede yaşayan Asuri-Süryani, Arap ve Kürtlerin talepleri doğrultusunda 6 Mayıs’ta başlattığı “Komutan Rubar Hamlesi” de Rojava ve Suriye halklarının kardeşliğinin, demokratik değerlerinin yeniden inşasında çok temel bir rol alıyordu.
Hamle, halkların karderşliğine dayalı gelişti
YPG hamlenin 15. gününde çetelerin merkezi yerlerinden birisi olan Kizwan Dağı’nı çetelerden temizleyince belki de ilk defa Rojava ve Suriye halklarının kardeşliğine dayanan daha geniş bir zemin açıyordu. Zira gerek çetelerin kara dünyasında yarattığı halklar katliamı, gerekse de Baas rejiminin tekçi faşizan sistemi halkları birbirine kırdırtan ve yok eden bir sonuç ortaya çıkarmıştı.
İşte YPG bu sonucun tüm olumsuz koşullarını 6 Mayıs’ta çetelere karşı başlattığı hamle ile birlikte ortadan kaldırıyor, halkların baharını yaratıyordu. Çünkü 6 Mayıs hamlesi halkların istem ve iradesi üzerine gelişti ve başta Rojava halkları Kürt, Arap, Asuri-Süryani, Çeçen ve diğer azınlıklar ile Türkiye devrimci güçlerinden MLKP ve dünya ilerici insanlığının değerlerini temsil eden enternasyonalist birçok güç bu hamlenin içinde yer alarak çetelere karşı savaştı. Hamlesin bu karakterinden dolayı her kazanılan mevzide kazanan aslında insanlık değerleri oluyordu. Çetelere vurulan her darbede de ilerici insanlık değerleri yükselmeye başlamıştı.
Zira çeteler saldırdıkları yerlerde din, dil, ırk, cinsiyet ve kültür ayırmaksızın tüm insani değerlere saldırıyordu. Bu kadar vahşi bir örgüte karşı kazanılan zafer de elbette insanlık için büyük değer ifade edecekti.
Nitekim çetelerin kaleleri bir bir düştükçe halkların özgürlük umutları giderek daha fazla gelişmiş, yenilmez denilen çetelerin aslında insanlık değerleri karşısında yenilmeye mahkum olduğu ortaya çıkmıştı.
YPG tarihinde bir ilke imza attı
YPG’nin çetelere karşı başlattığı ve Girê Spî’nin zaferi ile sonuçlanan hamlesinin sonuçları daha çok tartışacaktır. Şüphesiz YPG’nin Rojava, bölge ve dünya ilerici insanlık değerleri üzerine kazandırdığı bu başarıdan büyük güç moral alan olduğu kadar hesaplarını çeteler üzerinden geliştiren başta Türk devleti olmak üzere çok ciddi darbeler aldıkları görülüyor. Bu çevreler YPG’nin zaferi karşısında tüm hesapları suya düştüğü için büyük bir panikle karalama kampanyaları, yalan ve iftiralarla Rojava’daki halkların değerlerine saldırıyor.
Bütün bu tartışmaların dışında YPG’nin bu tarihi zaferine içinde yer alan biri olarak 45 gün boyunca devam eden hamleye ilişkin izlenim ve gözlemlerimi bir kez daha kısa satır başları ile ifade edeceğim.
Hamle tarihi bir günde başladı
YPG, hamleyi, halkların kardeşliğinin simgesel tarihinden biri olan 6 Mayıs’ta Deniz’lerin şehadet yıl dönümünde başlattı. Bunun da tarihi sonuçlar doğuracağı bir gerçekliktir. Serêkaniyê ve Hesekê-Til Temir hatları olmak üzere iki kol biçiminde başlayan hamle sosyal, coğrafik ve reel gerçekliğe uygun olarak başlatıldı.
YPG son dört yıldır Rojava devrimi ve özelde de Kobanê ve Til Hemis hamlesinin sonuçları üzerinde iyi bir analiz yaptıktan sonra “Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi”ne iyi bir hazırlık, ciddi bir istihbarat ve teknik hazırlık ile bunu ve bunu hayata geçirecek güçlü bir plan ile hamleyi başlattı. Hamle başlatılırken, üsten alta güçlü bir disiplin kadar, alttan üste bir inisiyatif ile hamleyi sürdürdü.
YPG Kıskaç Harekatlarıyla düşmanı can evinden vurdu
Habur hattında olduğu gibi çetelerin yoğun patlayıcı ve direniş geliştirince YPG zamanında manevra kabiliyeti ve plan ile çeteleri beklemedikleri yerde, en zayıf halkasından vurarak şoke etti. Mevziiye çakılıp kalma, göğüs göğüse bir savaşı vermenin yerine yer ve zamana göre hareket edebilen ve kıskaç hareketleri ile büyük bir alanı çembere alarak düşmanı beklemediği yerden vurmasını bildi.
YPG üstün taktik kabiliyetinin yanında tekniğe de hakimiyetle birleştirerek olası her türlü kazanın da önüne geçti. Bu anlamda havadan da destek sunulan hamlede ne bir YPG birimi nede sivil halktan bir tek kişinin burnu bile kanamadan hedefler doğru tespit edilerek, imha edildi.
YPG teknik ile taktiğinde uyumlu birlikteliği ve fedai ruh hali ile herkesin olmaz dediği yerde çetelere büyük bir darbe vurdu.
Hamle halklar ve enternasyonal özelliklerini taşıdı
YPG’nin “Komutan Rubar Hamlesi” Asuri, Arap, Kürt ve diğer halkların istemi doğrultusunda başlattı. Halkların istemi doğrultusunda başlatılan hamleye Rojava halkları her türlü desteği ile katıldı. Anneler başta olmak üzere 7’den 70 halktan insanlar hamleye katılarak desteğini sundu. Anneler YPG ve YPJ savaşçıları için yemek yaparak ihtiyaçlarını karşılayarak desteğini sunarken, eli iş tutabilecek herkes savunma ve savaş cephesi dahil her yerde görev aldı.
Rojava halkının bu katılımının yanında Arap halkı kendi iradesi ile oluşturduğu askeri taburlarla, Türkiye devrimci güç birliği ve MLKP gibi devrimci güçler ile Yunanistan’dan Çin’e kadar Hırvatistan dahil birçok ülkeden ilerici demokratik değerleri savunan insanlar YPG’nin hamlesi içinde yerlerini aldı. Bu anlamı ile YPG’nin “Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi”nin sonuçları tüm insanlık değerlerine büyük kazanımlar sağladı.
Tüm faktörlerin yanında yeni inşa edilmesine rağmen Rojava’nın öz savunma güçleri, anti terör, asayiş, Hêzên Parastina Ciwakî (HPC) ile Tevgera Şoreşgerê Ciwan (TŞC) gibi tüm kurumsal çalışmalar bu hamle içinde yer alarak önemli katkılar sundu.
YPG yerleşim yerlerinde çetelerin binlerce patlayıcısını temizliyor
YPG, çetelerin işgal ettikleri alanları bir yandan özgürleştirme operasyonları devam ettirirken diğer yandan da çetelerin geride bıraktığı ve yaşanılmaz kıldığı alanları yaşanılır hale getirme çalışmalarını yaptı. Bu amaçla başta Habur hattındaki Asuri köylerinde çetelerin yakıp, yıkarak ve patlayıcı dolu tuzak ve araçlarla yaşanılmaz kılmaya çalıştığı köy ve yerleşimlerini temizlemek için çalışmaları operasyona paralel olarak devam ettirdi.
Çetelerin geride bıraktığı bu patlayıcıları temizlemeye çalışırken bir çok YPG savaşçısı ile çetelerin mayınlarına çarpan birçok halkın yaşamını yitirdiğini belirtmek gerekir.
- gününde Kobanê Cizîr kantonları birleşti
YPG’nin yürüttüğü operasyonun 40. gününde Cizirê Kantonu’ndaki savaşçılar ile Kobanê Kantonu’ndan savaşçılar birleşerek Girê Spî ve 40 tan fazla köyü çembere aldı. Bu aşamadan sonra da Grê Spî’nin özgürlüğü de başlamış oldu.
YPG’nin bu başarısını hazmedemeyen güçlerinde bu aşamadan sonra saldırıları başladı.
Halk Hamleyi Sahiplendi
YPG savaşçıları Girê Spî’de bayraklarını dikerek zaferini ilan ettikten sonra yöre Girê Spi ve diğer yörelerdeki halk için artık yeni bir süreç başlamıştı.
Çetelerin zulmünden kaçan, Türk askerlerinin gözü önünde çeteler tarafından alıkonulan halk artık bu aşamadan sonra kendi yerlerine dönmeye başladı.
Dışardan yöneltilen eleştirilere karşı Rojava’daki Kürt, Arap ve Asuri halkı YPG’nin bu tarihi zaferini halay, zılgıt ve eylemleri ile sahiplendi. Çetelerin baskısı altında yıllarca yaşama şansını bulamayan halk YPG’nin desteği ve yardımı ile tekrar yerlerine dönerek normal yaşamına dönmeye başladı.
YPG bir yandan çetelere karşı operasyonlar devam ettirirken diğer yandan halkın temel ihtiyaçlarını karşılamaya başladı. Bu amaçla bir çok çalışma birimi kurularak en ücra köşelerde kalan halka ulaşılarak güvenli bir şekilde yerinde yaşamanın imkanları yaratıldı.
Sonuç olarak 46. gününü de geride bırakan “Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi” ile Girê Spî çetelerden temizlenerek özgürleşti. Girê Spî’nin özgürleşmesi ile birlikte Rojava ve Suriye tarihinde de yeni bir sayfa açılmış oldu. Şimdi bu yeni sayfa üzerinden Kobanê’den Cizîre’yê halklar yaralarını sarmaya ve geleceğini en iyi biçimde kurmaya devam ediyor.
hawarnews
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Haber Konusundaki Yorumlarınız Ve Düşünceleriniz Bizim İçin Önemlidir ..